İnme, özellikle yaşlı bireylerde görülen yaygın bir sağlık sorunudur. Görülme sıklığındaki artış ve önemli bir halk sağlığı sorunu olması sebebiyle hastalığa dikkat çekmek için 29 Ekim tarihi Dünya İnme Günü olarak belirlenmiştir. İç Hastalıkları ve Geriatri Uzmanı Dr. Abdülkadir Dağ, “Yaşlanmayla birlikte ortaya çıkan çeşitli sağlık sorunları ve fiziksel değişiklikler, inme riskini artırabilir. Yaşlı bireylerin sağlıklarını korumak adına bu konuda bilgi sahibi olmaları kritik bir öneme sahiptir“ açıklamalarında bulundu.
Yaşlı bireylerin inme belirtilerini tanıması hayati öneme sahiptir. İnme anında görülen belirtiler arasında aniden oluşan baş dönmesi, konuşmada zorluk, yüz veya kolda asimetri ve ani görme kaybı yer almaktadır diyen Medicana Kadıköy Hastanesi İç Hastalıkları ve Geriatri Uzmanı Dr. Abdülkadir Dağ, “Belirtilerin erken tanınması, hızlı müdahale edilmesi ve tedavi sürecinin etkin bir şekilde yönetilmesi, inme geçiren bireylerin hayat kalitesini artırabilir ve hayatta kalma oranlarını yükseltebilir. Bu nedenle yaşlı bireylerin ve ailelerinin inme belirtileri, risk faktörleri ve tedavi yöntemleri hakkında bilinçlenmeleri büyük önem taşımaktadır” uyarısında bulundu. Yaşlı bireylerde inmeye ait risk faktörleri daha kritik hale gelmektedir. Bu noktada düzenli sağlık kontrollerinin önemine dikkat çeken Uzm. Dr. Abdülkadir Dağ, “Yüksek tansiyon, diyabet, yüksek kolesterol seviyeleri gibi kronik hastalıklarına yanı sıra yoğun stres kaynakları ve sigara kullanımı da inme riskini artırır” dedi.
Erken müdahale kritik öneme sahip
İnme tedavisi, inmenin türüne ve hastanın durumuna bağlı olarak değişiklik göstermektedir. İç Hastalıkları ve Geriatri Uzmanı Dr. Abdülkadir Dağ, “İskemik inme durumunda zamanında yapılan müdahale, kan pıhtısını çözebilir. Bu amaçla, tPA (doku plazminojen aktivatörü) adı verilen bir ilaç kullanılabilir. Ayrıca bazı durumlarda mekanik trombektomi adı verilen bir yöntemle pıhtının fiziksel olarak çıkarılması da mümkündür. Hemorajik inme ise genellikle cerrahi müdahale gerektirir. Bu, kanama kaynağını kapatma veya kan pıhtılarını boşaltma işlemlerini içerebilir. Her iki durumda da, erken tanı ve tedavi hayati önem taşır. İnme geçiren bireyler, mümkün olan en kısa sürede hastaneye ulaştırılmalı ve tedavi süreci başlatılmalıdır. Erken müdahale muhtemel komplikasyonları azaltabilir ve iyileşme şansını artırır” şeklinde konuştu.
Tedavi sonrası süreçte izlenecek rehabilitasyon yöntemlerinin de önemli olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Abdülkadir Dağ, “Rehabilitasyon, fiziksel yeteneklerin yeniden kazanılması ve bağımsız yaşamın desteklenmesi için kritik bir aşamadır. Fizik tedavi, mesleki terapi ve konuşma terapisi gibi destekleyici yöntemler bireylerin iyileşme süreçlerinde büyük rol oynamaktadır. İnme sonrası kurtarma süreci ise bireylerin yaşam kalitesini artırmak ve bağımsızlıklarını geri kazanmak açısından hayati öneme sahiptir. Kurtarma süreci tedavi sonrası fiziksel, zihinsel ve duygusal açıdan kapsamlı bir rehabilitasyon programı gerektirir. Fizik tedavi motor becerilerin geliştirilmesine yönelik egzersizleri içerirken, konuşma terapisi de iletişim becerilerini yeniden kazanmak için önemlidir” dedi.
Aile üyelerinin desteği iyileşme sürecine etki ediyor
Ayrıca psikolojik destek de sürecin önemli bir parçasıdır. Medicana Kadıköy Hastanesi İç Hastalıkları ve Geriatri Uzmanı Dr. Abdülkadir Dağ, “İnme geçiren bireyler, duygusal zorluklarla karşılaşabilir. Bu nedenle psikologlar veya terapistlerle yapılan seanslar bireylerin duygusal iyilik hallerini iyileştirebilir ve yeniden topluma uyum sağlamalarına yardımcı olabilir. Aile desteği de kurtarma sürecinde kritik bir rol oynamaktadır. Aile üyeleri hastaların motivasyonunu artırmak ve onlara moral vermek için önemli bir kaynak olabilir. Ayrıca ailelerin rehabilitasyon sürecine dahil edilmesi, hastaların daha etkili bir şekilde iyileşmelerine katkı sağlayacaktır. Aile üyeleri inme geçiren bireyleri desteklemek için bilgi sahibi olmalı. Onların ihtiyaçlarına duyarlı olmak, iyileşme süreçlerinde büyük rol oynamaktadır” dedi.
İnmenin önlenmesinin mümkün olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Abdülkadir Dağ, “Düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek ve sigaradan uzak durmak inme riskini azaltmanın en etkili yollarındandır. Bunların yanı sıra stres yönetimi de önemlidir. Sağlıklı yaşam tarzı seçimleri ve düzenli kontrollerle inme riskini azaltabilmek mümkün” açıklamalarında bulundu.
Yorumlar