TBMM’de İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu İslamofobi ve Irkçılık İnceleme Alt Komisyonu, AK Parti İstanbul Milletvekili Adem Yıldırım başkanlığında toplandı.
Komisyona üye milletvekilleri ve RTÜK Başkan Yardımcısı Deniz Güler ile temsilcileri katıldı. Toplantı öncesi konuşmasını gerçekleştiren Ak Parti İstanbul Milletvekili Adem Yıldırım, “Bugün son dönemlerde artan İslamofobi ve ırkçı söylemlerle ve İslamofobi ve ırkçılık söylemlerinin neden arttığı ilgili bir değerlendirme yapacağız. Bununla ilgili de basın ve medyanın bu söylemlere ve insanların davranışına etkisi konularında başkan yardımcımız bir sunum yapacak. Sonra da milletvekillerimizin değerlendirmelerini alıp, varsa çözüm önerilerimiz gerek yasal düzenlemeyle inceleme ve denetimle alakalı da çözüm önerilerimiz varsa bunları değerlendirmiş olacağız. Bu konuların önüne geçme adına biz alt komisyonu ve insan hakları komisyonu olarak ve olarak ne tür katkı sunarız? Her vekilimiz kendi düşünce çerçevesinde katkılarını, çözüm önerilerini de sunarsa buralardan istifade etmiş oluruz” ifadelerini kullandı.
“İslamofobi ve ırkçılık insanlarımızı ayrıştırıyor”
İslamofobi ve ırkçılığında doğma noktasının noktasının Batı olduğunu ifade eden Yıldırım, “Gerek Batı’da gerek batı kaynaklı islamofobi ve ırkçılık insanlarımızı ayrıştırıyor. İslamofobiye de batı çıkarmıştır. Batı’nın zihninde bir İslam algısı ve müslüman algısı vardır. Müslüman eşittir teröristtir. Müslüman eşittir kadın düşmanıdır. Müslüman, eşittir ya da İslam eşittir çocuk ve insanlık düşmanıdır. Biz bunu zaman zaman kendi önceki dönemlerimizde kendi filmlerimizde dahi görüyoruz. Yani nerede bir Müslüman profili varsa üçkağıtçı gösteriliyor. Mesela imamlar kendi filmlerimizde bile çok kötü insanlar olarak gösteriliyor. Pazarlıkçı, dinden uzak, dini bile yaşantısı da düzgün olmayan, kadın ve çocuk düşmanı, gibi profiller de maalesef yıllardan beri böyle bir altyapı oluşturulmuştur. Benzer şey ırkçılık için de geçerlidir” diye konuştu.
Dünyada 2 milyar Müslüman olmasına rağmen herkesin İslam düşmanlığı yapabildiğini belirten Yıldırım, “Çok az sayıda Yahudi olmasına rağmen Yahudilere karşı işlenen söylem ve eylemlerle ilgili suçlara yönelik yaptırımlar vardır. Ama dünyada iki milyar Müslüman var. Herkes İslam düşmanlığı yapabiliyor. Herkes Müslüman düşmanlığı yapabiliyor. Ama buna karşı da bir yaptırım maalesef söz konusu olamıyor. Buralardan hem İslam hem de Müslümanlar zarar görmüş oluyor. Dolayısıyla bunlara ilişkin bu tarz düşmanlıkların oluşumunda, medyanın etkisi nedir? Bu dijital medya dediğimiz platformların etkisi nedir? Sosyal medyanın etkisi çok büyüktür. Sosyal medyayla alakalı da RTÜK’ün bildiğim kadarıyla herhangi bir müdahalesi veya onunla ilgili inceleme, denetleme ve yatırım gibi bir olaylar söz konusu değildir. Sosyal medyanın kontrolüyle ilgili veya gerek çocuklarımız, gerek kadınlarımız, gerekse toplum için bununla ilgili de dünyadaki örnekler veya tavsiyeler, çözüm önerileri nedeniyle kıymetli vekillerimizin görüşlerine başvuracağız” dedi.
Yorumlar