DOSABSİAD ev sahipliğinde düzenlenen ‘Güvenli Yapılar, Bilinçli Toplum, Sürdürülebilir Gelecek’ Semineri’nde konuşan Allianz Teknik Direktörü Dr. Ceyhun Eren, "Deprem sonrası büyük yatırımların korunması için yapısal olmayan elemanların kontrolü kritik" uyarısında bulundu. DOSABSİAD Başkanı Nilüfer Çevikel ise, "Yalnızca binalarımızın değil, fabrikalarımızın da güvenli olması hayati öneme sahip" diyerek deprem riskine dikkat çekti.
Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Sanayici İş İnsanları Derneği (DOSABSİAD) ev sahipliğinde, Allianz Teknik ve Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi iş birliğiyle ‘Güvenli yapılar, bilinçli toplum, sürdürülebilir gelecek’ başlıklı seminer düzenlendi. Açılış konuşmasını Allianz Türkiye Risk Mühendisliği ve Allianz Teknik Direktörü Dr. Ceyhun Eren’in yaptığı etkinlikte, DOSABSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Nilüfer Çevikel, Ekonomi Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ, BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Buğra Küçükkayalar ve ALB Yatırım Danışmanlığı Baş Ekonomisti, BUÜ Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Filiz Eryılmaz da yer aldı. Katılımcılar, sanayicilerin güvenli yapılar ve sürdürülebilir üretim süreçleri hakkında bilgi edinerek, interaktif bir panelde sorularını yöneltti.
“Kahramanmaraş depreminden en az hasarla çıkan OSB’ler oldu”
Sanayicileri güvenli ve sürdürülebilir bir geleceğe taşıma hedefiyle bir araya geldiklerini belirten DOSABSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Nilüfer Çevikel, "Deprem, Türkiye’nin en sık rastlanan ve en büyük tehditlerinden biri olarak kabul ediliyor. 6 Şubat’ta yaşadığımız asrın felaketi, yalnızca binalarımızın değil, fabrikalarımızın da güvenli olmasının ne kadar hayati derecede öneme sahip olduğunu acı bir şekilde hatırlattı. Yaşam alanlarımız başta olmak üzere sanayi tesislerinde de güvenli ve sağlam yapılar inşa etmenin ve altyapılar oluşturmanın üretim süreçlerinin sürdürülebilirliği ve çalışanların güvenliği açısından vazgeçilmez. Kahramanmaraş depreminden en az hasarla çıkan organize sanayi bölgeleri (OSB) oldu. Diğer taraftan, özellikle organize sanayi bölgeleri dışında bulunan sanayi tesislerinde meydana gelen hasarlar daha da dikkat çekicidir. Bu tesislerdeki yapısal zayıflıklar ve altyapı eksiklikleri, OSB’lere kıyasla daha belirgin bir şekilde ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, organize sanayi bölgesi dışında yer alan sanayi tesislerimizin planlı ve sağlam üretim bölgelerine taşınması Bursa gibi deprem kuşağında yer alan üretim merkezleri açısından hayati bir öncelik taşımaktadır" diye ifade etti.
Allianz Türkiye Risk Mühendisliği ve Allianz Teknik Direktörü Dr. Ceyhun Eren, sanayi binalarının deprem risk yönetiminde dikkat edilmesi gereken noktaları anlatarak, özellikle yatırımcılar açısından binaların depreme uygunluğunun önemini belirtti. Dr. Eren, "Endüstriyel binalar, can güvenliği performans seviyesinde tasarlanmış olsa bile, içerde büyük bir yatırım varsa, büyük bir deprem sonrası güçlendirmeden o binayı kullanamayabilirsiniz. Deprem bölgesindeki sanayi bölgelerine baktığımızda binada yapısal bir hasar olmasa bile tüm makinelerin devrildiğini gördük. Yapısal olmayan elemanların da deprem sırasında büyük zararlar verebileceği unutulmamalıdır. Bu hasarlar maddi kayıpların yanında uzun süren iş kesintilerine neden olmaktadır. Bu nedenle deprem sigorta poliçelerinde kar kaybı ve iş durma sigorta teminatının bulunmasının ne kadar önemli olduğu anlaşılmıştır" dedi.
Son olarak, risk farkındalığını artırmak amacıyla eğitimlere başlayacaklarını belirten Dr. Eren, “Çocuklardan başlayarak yetişkinlere kadar uzanan geniş bir farkındalık oluşturmayı hedefliyoruz" şeklinde konuştu.
Ekonomi Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ ise, "Maalesef ekonomik meseleler içerisinde bu mühim konuları geride bırakıyoruz. Bunlar aslında daha gerçek gündemler. Bu konuda ev sahipliği yapan Başkan Nilüfer Çevikel’e ve değerli bilgilerini bizimle paylaşan Dr. Ceyhun Eren’e teşekkür ediyorum" dedi.
Yorumlar