Yakın Doğu Üniversitesi DESAM Araştırma Enstitüsü’nün düzenlediği ‘Kök Hücre Sempozyumu’ ile kök hücre araştırmaları ve uygulamalarının son yıllarda kazandığı ivme, kök hücre alanındaki yenilikler bu alandaki gelecekteki yönelimler ele alındı. Yoğun katılımla gerçekleşen sempozyumda; kök hücre araştırmaları alanında uzman bilim insanları, araştırmacılar ve öğrenciler bir araya geldi.
Sempozyumun açılışında Yakın Doğu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ ile Yakın Doğu Üniversitesi DESAM Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Cenk Serhan Özverel konuşma yaptı. Açılış konuşmalarının ardından; Yakın Doğu Üniversitesi DESAM Kurucu Üyesi ve Bilimsel Araştırmalar Projeleri Koordinatörü Prof. Dr. H. Seda Vatansever, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Temel Tıp Bilimleri Bölümü Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Sinan Güven, Ankara Üniversitesi Kök Hücre Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. K. Can Akcalı, DESAM Araştırma Enstitüsü araştırmacısı Dr. Çağlar Özketen, Yakın Doğu Üniversitesi Diş Hastanesi Periodontoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Güney Yılmaz ve DESAM Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Cenk Serhan Özverel sunumlarını gerçekleştirdi.
Katılımcılar sempozyum boyunca; kök hücre alanında son gelişmeleri takip etme ve bu alanda yapılan çalışmalar hakkında bilgi edinerek, gelecekteki araştırmalar için iş birliği fırsatlarını değerlendirdi.
Kök hücre araştırmalarının birçok alana yansıması mercek altına alındı
Sempozyumda sırasıyla; Prof. Dr. H. Seda Vatansever “Kök Hücre-Neden Büyülüler?” sunumuyla konuya giriş yaparken, Prof. Dr. Sinan Güven “Biyomühendislikte Kök Hücre ve Organoid Teknolojileri”, Prof. Dr. Akcalı “Daha Sağlıklı Bir Dünya İçin Yeni Umut: Uyarılmış Pluripotent Kök Hücreler (İPSC’ler)”, Dr. Çağlar Özketen “Kök Hücre Eksozomlarının Yeni Nesil İlaç Dağıtım Sistemleri Olarak Potansiyeli”, Prof. Dr. Güney Yılmaz ve Doç. Dr. Cenk Serhan Özverel ise “Diş Hekimliğinde Biyolojik Terapi ve Lazerler” konularını ele aldı.
Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ: “Uluslararası iş birlikleri, bilimin sınırlarını genişletme ve yeni keşifler yapmada önemli bir rol oynuyor”
Yakın Doğu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ açılışta yaptığı konuşmada, kök hücrelerin hasarlı dokuların onarılması, dejeneratif hastalıkların tedavisi ve kişiselleştirilmiş tıp alanında büyük umutlar vaat ettiğini vurguladı. Kök hücre araştırmalarında alanın önemli isimlerinin bir araya gelmesinin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Şanlıdağ, uluslararası bilimsel iş birliklerinin bilimin sınırlarını genişletme ve yeni keşifler yapmada önemli bir rol oynadığını belirterek, “Yakın Doğu Üniversitesi olarak, temel değerlerimizden biri olarak gördüğümüz bu yaklaşımla dünya genelinde 100’ün üzerinde üniversite ve kurumla iş birliği yapıyor; bilimsel araştırma, yayın ve etkinliklerde ortak çalışmalar yürütüyoruz. Diğer yandan, her yıl binin üzerinde ulusal ve uluslararası bilimsel etkinliğe ev sahipliği yapıyor ya da katılım gösteriyoruz” dedi.
“Kurucusu olmaktan gurur duyduğum DESAM Araştırma Enstitümüzde oluşturduğumuz uluslararası bilimsel iş birliği ağının merkezinde yer alarak önemli bilimsel çalışmalara imza atmaya devam ediyor” ifadelerini kullanan Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, sempozyumun bilimsel çıktılarının, alanı ileriye taşıyacak araştırmalara ve yeni yayınlara ilham vereceğine inandığını vurguladı.
Doç. Dr. Cenk Serhan Özverel: “Organ nakli ve birçok hastalığın tedavisinde devrim niteliğinde çözümler sunacak”
DESAM Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Cenk Serhan Özverel ise DESAM Araştırma Enstitüsü’nde 12 farklı araştırma grubu ile çalışmalar yürüttüğünü belirtti. Bu çalışma grupları arasında Kök Hücre Araştırma Grubu’nun da yer aldığını ifade eden Doç. Dr. Özverel, çalışma gruplarında 50’nin üzerinde araştırmacıyla multidisiplinel çalışmalar yürüttüklerini söyledi. Kök hücrelerin, tedavi ve iyileştirme potansiyeliyle insanlığın geleceği için umut vaat eden bir alan olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Cenk Serhan Özverel, yakın gelecekte hasar görmüş dokuların yenilenmesi, organ nakli ve birçok hastalığın tedavisinde devrim niteliğinde çözümler sunacağına inandığını ifade etti.
Bu alandaki ilerlemelerin sadece hastalıkların tedavisi ile sınırlı kalmayıp aynı zamanda ilaç geliştirme işlemlerini hızlandırarak daha etkili tedavi yöntemlerinin bulunmasına da katkı sağladığını belirten Özverel, “Kök hücre araştırmaları, etik ve yasal zorluklar içermesine rağmen doğru yönetimle insan sağlığı için muazzam bir potansiyel oluşturmaktadır” dedi. Düzenlenen etkinliğin yeni iş birlikleri ve projeler için de platform oluşturacağını sözlerine ekleyen Doç. Dr. Özverel, katılımcılara teşekkür etti.
Yorumlar