Türkiye Diyanet Vakfı ve Al Khair Vakfı tarafından İstanbul’da düzenlenen “Gazze’nin Geleceği” başlıklı “Uluslararası İnsani Yardım Zirvesi” başladı.
İsrail’in Gazze’ye yönelik 7 Ekim 2023 tarihinde başlattığı saldırılarda binlerce kadın ve çocuk hayatını kaybederken milyonlarca sivil de göç etmek zorunda kaldı. Gazze’nin altyapısı, ekonomisi ve toplumsal dokusu İsrail tarafından yıkıma uğratıldı. Uluslararası kuruluşlar İsrail’in katliamları karşısında sessiz, suskun ve seyirci kaldı. Son dönemdeki saldırılar, zaten zor olan yaşam şartlarını daha da kötüleştirirken binlerce insanı evsiz bıraktı.
Gazze’de insani, ekonomik, sosyal ve eğitimle ilgili zorluklara çözüm bulmak için etkili bir uluslararası müdahaleye her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuluyor. Bu bağlamda, Türkiye Diyanet Vakfı ve Al-Khair Vakfı daha etkili insani yardım sunmak amacıyla çok sayıda paydaş kuruluşla koordinasyon sağlayarak "Dünya İnsani Yardım Zirvesi: Gazze-Yarından Sonra" başlıklı uluslararası etkinlik düzenleme kararı aldı.
Zirve, Gazze’de savaş sonrası duruma odaklanarak yaşanan hasarları ve acil insani ihtiyaçları kapsamlı bir şekilde değerlendirecek. Ayrıca temel altyapının yeniden inşası ile sürdürülebilir kalkınma ve toparlanma projelerinin hayata geçirilmesine yönelik kısa ve uzun vadeli planlar oluşturulması amaçlanacak. İstanbul’da düzenlenen zirvede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise bir video mesaj gönderdi.
"Kötülükte yardımlaşanların iyilikte yardımlaşanlardan daha fazla olduğunu görüyoruz"
Zirveye katılan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ise şöyle konuştu:
"Bugün yeryüzüne baktığımız zaman kötülükte yardımlaşanların iyilikte yardımlaşanlardan daha fazla olduğunu görüyoruz. İşte bunun en önemli göstergesi Siyonist Hristiyanlarla Siyonist Yahudiler birleştiler. Orada çocuk, kadın demeden masum insanların üzerlerine bomba yağdırıyorlar. Bu günahta kötülükte yardımlaşmaktır. Tarih boyunca baktığımızda aslında Bugün bu kötülüğü işleyenlerin dedeleri de aynı yerlerde çok büyük kötülükler işlediler. Kudüs tarihine baktığımız zaman orada yapılan kötülük, zulüm geçmişte de yapılmıştı. Kimler tarafından? Bugünkü Siyonist Hristiyanların dedeleri Romalılar tarafından. Orada öyle büyük bir zulümler işlenmişti ki Romalı tarihçi Flavius Josephus’un ifadesiyle ’gövdelerinden kopan başlar ve o gövdelerden akan kanlar göl haline gelmişti."
"7 Ekim’den bugüne 50 bin civarında şehidimiz var"
İsrail’in zulmünün kurulduğu 1948 yılından itibaren devam ettiğine dikkati çeken Prof. Dr. Erbaş, "1948 yılında bugünkü terör yapılanması oluşturuldu. 76 yıldır zulme devam ediyor. ’7 Ekim’ diyoruz ama sanki 7 Ekimden önce hiçbir şey yokmuş gibi bir şey algılanmasın. Böyle bir algı var. Defalarca orada katliamlar oldu. On binlerce şehit verildi Gazze’de ve Filistin’de Kudüs’te. 76 yıldır devam ediyor. 7 Ekimden bugüne 50 bin civarında şehidimiz var. 100 bin üzerinde yaralı, gazi ve hasta var. Yıkılan binalar, evler, sokaklar, sinevizyonda gördüğümüz manzaralar. Nedir bunlar? Ne zaman yaşandı bunlar? 21. asırda medeni dünyanın gözü önünde" dedi.
"2 milyara yakın Müslümanların sessizliği olmasa Siyonist katiller o katliamları yapabilirler miydi?"
"Kötülükte ve düşmanlıkta yardımlaşmayın" ayet-i kerimesini hatırlatan Erbaş, "Kötülükte yardımlaşanlar daha çok. Öyle görüyorum ben dünyada. Dünyayı kan gölüne döndürmek isteyen Siyonist Hristiyanların desteği olmasa ve 2 milyara yakın Müslümanların sessizliği, duyarsızlığı olmasa Siyonist katiller o katliamı orada yapabilirler miydi? Müslümanlar sizde hiç insanlık kalmadı mı? Bunu aylardan beri söylüyoruz. Bütün dünyaya haykırıyoruz, ifade ediyoruz. Gerçekleri gözlerine adeta sokarcasına ama kötülükte yardımlaşanlar bu kötülüğü yapmaya devam ediyor" ifadeleri kullandı.
"Kendinizi, çocuklarınızı oradaki mağdurların yerine koyma günü gelmedi mi?"
Hazreti Muhammed’in (sallallâhu aleyhi vesellem) "Sizden biriniz kendisi için istediği bir şeyi kardeşi için de istemedikçe gerçek Mümin sayılmaz" sözünü işaret eden Erbaş, "Empati diyorlar ya bugün işte o empatinin kaynağını on dört asır önce Allah Resulü önümüze koymuş. Kendinizi, çocuklarınızı oradaki mağdurların yerine koyma günü gelmedi mi? Nasıl buna duyarsız kalabiliyoruz" şeklinde konuştu.
Öte yandan zirveye Türkiye’den ve 33 ülkeden 200’den fazla STK temsilcisi katılacak. Büyükelçi, akademisyen, aktivist, gazeteci ve yazarların da yer alacağı zirvede 35 katılımcı konuşma yapacak. Dünyanın dört bir yanından Filistin davasına destek veren kuruluşların katılacağı zirveye Türkiye’den de AFAD ve Kızılay gibi önemli STK’lar katılım sağlayacak.
Zirvenin hedefleri arasında Gazze’deki krizin derinleşen boyutları, insani müdahale stratejilerinin güçlendirmesi, sürdürülebilir kalkınma projeleri, küresel ölçekte iş birliği ve finansal kaynakların seferber edilmesi konuları yer alıyor.
Birçok önemli hususun ele alınacağı zirvede, “Gazze’nin İnsani Krizi ve Geleceğe Bakış”, “İnsani Yardım Müdahalesi ve Acil Çözümler”, “Gazze İçin İyileşme ve Sürdürülebilir Stratejiler” ve “Blokajı Sonlandırmak İçin Yenilikçi Stratejiler” konu başlıkları masaya yatırılacak.
Katılımcılara Türkçe, Arapça ve İngilizce olmak üzere üç dilde hizmet verilecek zirve, oturumların ardından 30 Kasım’da sona erecek.
Yorumlar