Yozgat’ta yaşayan terzi Yaşar Özayan, 56 yıldır mesleğini özenle icra ederek adeta hazır giyime meydan okuyor.
Yozgat’ta yaşayan ve hazır giyim sektörüne adeta tek başına meydan okuyan Yaşar Özayan, yaptığı ince işçilikle daima tercih ediliyor. 1953 yılında başlayan çıraklık hayatı ile eline iğneyi ipliği alan Özayan, 1961’de vatani görevini yerine getirdikten sonra kıyafet sektöründeki yenilikleri fark ederek ustasının yanında mesleğinin inceliklerini öğrendi. Ustasının yanında eğitim alırken bir yandan da bürokratlarla ve farklı meslek gruplarından kişilerle tanışan Yaşar Özayan, kendi iş yerini açtıktan sonra yavaş yavaş müşteri kazandı.
"Adliyeden Milli Eğitim’e kadar pek çok kesimden müşterim oldu"
İlk iş yerini açma sürecinden söz eden Yaşar Özayan, "Bankalardan, Milli Eğitim’den, adliyeden gelmeye başladılar. Diktiğimiz işler takdir toplayınca arkası ilaveten geldi. Bugüne kadar çalışmaktayız. Acı ve tatlı günler geçti. Sabahlara kadar çalıştığımız günler de geçti. Her şey menfaatimiz için oldu” ifadelerini kullandı.
“Yetiştirdiğim terziler oldu, bildiğim her şeyi öğrettim, onurluyum”
Geçmiş dönemde yanında 8-10 kişi personel çalıştırdığını söyleyen Özayan, “Çırak, kalfa, ustalık seviyesinde gelen delikanlılar vardı. Onları yetiştirdim. Bunun için çok onurluyum. Bildiğimin hepsini onlara aktardım” dedi.
“Bürokrat müşterilerim var”
Özayan, “Kimisi mecliste kimisi başka yerlerde ya da daha ileri mevkilerde emekli olmuş bürokrat müşterilerim var. Dikilen kıyafetleri üzerine göre olup beğenildiği zaman tercih budur. Tabandan tavana kadar birine diktiğim kıyafet, toplumda beğenildiği zaman ‘Kime diktirdiniz bunu? Çok güzel olmuş’ denildiği zaman en büyük etki budur. Müşteri kıyafeti giyip aynaya bakınca kendisini iyi hissediyor” diyerek hitap ettiği farklı kesimler hakkında bilgi verdi.
“Müşteri kanarya kuşuna benzer, örselenmemesi gerekir”
Müşterilerin sipariş verirken aklına gelmeyen hususları dikiş işlemlerinde yerine getirdiğini belirten Yaşar Özayan, “Daha temiz daha düzgün olacağına inandığım için bunu yaptım, derseniz müşteri de memnun olur. Görmediği bir şeyle karşı karşıya geldiği zaman müşteri hiçbir zaman ‘Yok’ demez. Müşteri, çok sevimli insandır, kanarya kuşuna benzer, örselemeyeceksin. Müşteriyi tatlı dille, güler yüzle, hoşgörüyle karşılayacaksın. Konfeksiyon ürünü satın alsa da almasa da güler yüzle karşılayıp uğurlamak gerekir. Dikişi bittikten sonra da bir şikayeti olup olmadığı sorulmalıdır” diyerek meslek hayatının püf noktalarını belirtti.
Yorumlar